Dünya, ruhlar, insanlar ve dört element arasında kurulmuş hassas bir dengede sürüp gidiyor, insanlar barış ve mutluluk içinde yaşamlarını sürdürüyordu. Günümüzden 100 yıl önce Ateş ulusu kralı Suzin, dünya üzerinden geçen bir kuyruklu yıldızdan aldığı güçle bir anda dünyayı savaşa ve kaosa sürüklerken bu dengeyi korumakla görevli olan Avatar, bir anda ortadan kaybolmuş ve bazılarına göre ölmüştür…

Her biri farklı bir ruhtan güç alan 4 temel element aslında birbirlerine denk güçler sayılabilir. Fakat olağanüstü koşullarda güçlerini kaybedebilir veya aşırı derecede güçlenebilirler. Kuyruklu yıldızın gelişinden sonra geçen Avatar’sız 100 yılda dünyada dengelerin tamamen yok olmaması ve savaşın bitmemesinin sebebi belki de budur.

Avatar, öldürüldüğünde ruhu bir başka bedende tekrar doğan bir varlıktır. Savaştan 100 yıl sonra, Güney kutbu yakınlarında buzları çözülen Avatar Aang, gözlerini bambaşka bir dünyaya açar. Her tarafta savaşın yıkıcı etkilerini gören, annesiz ve babasız çocukların çığlıklarını işiten Avatar bütün bunlara sebep olduğunu düşünerek kendisini suçlar fakat kader yine ona yardım etmektedir. Gözlerini açtığında, yanında onu sevebilecek iyi dostlar bulur: Katara ve Sokka.

Su bükme ustası olan Katara ile büyük kardeşi Sokka, Aang’e katılır ve ona yoldaşlık ederler. Birlikte dünyanın geriye kalan son umudu olan Avatar’ın eğitimi için dünyadaki bütün ulusları dolaşmaya başlarlar. Fakat gelin görün ki Ateş ulusu, 100 yıl geçmesine rağmen hala dünyanın her yerinde Avatar’ı aramaktadır.

Bu zorlu yolculukta ailesini kaybeden çocukları, aileleri için savaşmaya giden yaşlı babaları göreceksiniz. Savaşın ne denli dehşet verici bir şey olduğunu anlayacaksınız. Savaştan ve yıkımdan sevgi ve birliktelikle kurtulabileceğinizi ve dostluğun ne denli büyük bir öneme sahip olduğunu göreceksiniz. Şeytan sandığınız, kötü olarak dışladığınız kişilerin dahi içinde iyilik olduğunu ve onlara doğru şekilde yaklaşıldığında nihayetinde doğru yolu bulacağını ve yaratılışındaki iyi özüne döneceğini görmekteyiz. Son Hava Bükücü, sadece sıradan bir anime değildir. Verdiği mesajlara kendinizi açın ve sizi sarmasına izin verin. Anlattığı hikayeleri doğru bir şekilde yorumlarsanız size çok şey katan bir eserdir.

Finalinde Ateş ordularının kralına karşı savaşan Aang, yüz binlerce kişiyi yok etmiş olan bu insanı dahi öldürmek istemez. Bir insanı öldürdüğünde yüreğindeki karanlığın büyüdüğüne inanan kahramanımız buna asla müsaade etmemiştir. Birisine yardım edebilecekken ne kadar önemli bir işi de olsa asla arkasını dönerek gitmemiştir. Avatar ruhundan mı yoksa Aang’in kendi kişiliğinden midir bilinmez fakat, bütün dünya ona Ataş kralını öldürmesini söylerken dahi o, yok olmak pahasına buna karşı çıkmıştır.

Michael Dante DiMartino ve  Bryan Konietzko tarafından yaratılmış olan ABD kaynaklı eser 2007 yılında Emmy ödülü kazanmıştır. Daha sonraları 2010 senesinde ” The Last Airbender” ismiyle sinema filmi çekilmiştir ve günümüzde Avatar Aang sonrasını anlatan hikayesiyle “The Legend Of Korra” olarak hala güncel bölümleri çıkmaktadır.Bu efsanevi eseri yaratanlara ve emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyoruz.

Çok yaşa Avatar Aang ve Avatar ruhuna sahip yüce yürekli insanlar.

Aşağıda Avatar ile ilgili hazırlanmış muhteşem bir AMV çalışması bulunmaktadır. İzlemenizi tavsiye ederiz.

Aşağıda ise Avatar Aanng’in Ateş kralı Ozai ile yaptığı unutulmaz dövüşü izleyebilirsiniz.