Primordia incelemesi

İnsanlar, robotları yarattıktan sonra yaşadıkları evreni onlara bırakıyorlar ve hiçbir robot sonrasında insanlara ne olduğunu bilmiyor. Oyunda gördüğümüz, konuştuğumuz her robot aslında günümüzde yaşayan insanların gelecekteki birer yansıması gibi. Bizim gibi hatalar yapıyorlar, hatalarının sonuçlarına katlanıyorlar, kızıyorlar, kavga ediyorlar ve hatta savaşıyorlar. Bazıları eve dönmenin peşinde, bazıları yalnızlıktan muzdarip, bazıları da tamamen diğer robotları kandırmanın peşinde… Hepsi de hayatta kalmaya çalışarak ortak bir noktada buluşuyor. Baş karakterimiz Horatio da insanların nihai yaratıcı olduklarını düşünüyor ve her fırsatta da onları savunuyor. Oyunda ilerledikçe, robotlardan, yazılardan ve bilgisayarlardan bu evren hakkında bir çok şey öğreniyorsunuz.

“Unniic” – Horatio’nun gemisi.

Macera oyunlarının olmazsa olmazlarından olan bulmacalar tabii ki Primordia’da da var. Gayet sağlam ve düşündüren bulmacalar hepsi, bazıları gerçekten çok zor. Horatio’nun her zaman yanında olan Crispin de arada takıldığınız yerlerde size yardımcı oluyor, ama bunu gayet üstü kapalı bir şekilde yapıyor. Genelde de dalga geçerek. Örneğin; bir kapının kodunu bulmakta zorlandınız, Crispin size şu kişi ile konuşmak faydalı olabilir ya da şuraya bir göz atmalı diyerek yardımcı oluyor. Sonrasında da “bütün işi ben yapıyorum patron” diyerek sizi ezmeyi unutmuyor. Bulmacaların bazıları, piksel piksel olan grafiklerden ötürü bulamadığınız eşyalar yüzünden daha da zorlaşabiliyor. Grafiklerin böyle olmasının tek kötü yanı da bu sanırım. Gerçi biraz kafa yorduktan sonra neyin nerede olabileceğini keşfediyorsunuz.

Primordia’nın en önemli özelliklerinden biri de hikaye ilerlerken verdiğiniz kararlar. Örneğin, bir robot ile konuşurken vereceğiniz karar daha sonra bir bulmacayı hatta konuyu bile etkileyebiliyor. Sadece konuşmalar değil, bu tür oyunlarda sık sık yaptığımız, eşya birleştirme sisteminde de zamanından önce birleştirdiğiniz bir eşya oynanışı değiştirebiliyor. Bu nedenle oyunu bir kez bitirince her şeyi görmüş olmuyorsunuz. Tabii ki oyunun sonunda da verdiğiniz kararlara göre değişen birbirinden farklı sonlar var. Bazıları kötü sonlar olsa da, onlar bile birbirinden güzel. Mutlaka hepsini görmenizi tavsiye ederim.

“Metropolis” – Cam ve ışıklardan oluşmuş şehir.

Primordia; grafikleri, karakterleri ve tabii ki hikayesi ile macera türünü sevenlerin kaçırmaması gereken bir oyun. Özellikle bilgisayar veya yazılım ile derinlemesine ilgili olanlar, oyunun içindeki diyaloglar ve bazı bulmacalar sayesinde oyunu çok daha fazla sevecek, buna kesinlikle eminim. Son söze gelmek gerekirse: Primordia sırf Crispin’i tanımak için bile oynanır!

Primordia’dan bazı çizimler:

 

 

Bu yazıyı arkadaşlarınla paylaş!
Previous page
Yazar

GameXNow

GameX Dijital Eğlence ve Oyun Fuarı'nın resmi oyun haber sitesi!