Türkiye’de hızla gelişen oyun sektörüne önemli katkılar yapan İstanbul Bilgi Üniversitesi Dijital Oyun Tasarım Bölümü, bağımsız oyun geliştiricilerini ve meraklılarını 9 Mart 2018 tarihinde Santralistanbul Kampüsü’nde buluşturdu. Konferansta, oyun dünyasının öne çıkan isimlerinden İstanbul Bilgi Üniversitesi Dijital Oyun Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Ertuğrul Süngü moderatörlüğünde, Türkiye’de oyun sektörü ele alınırken, bağımsız oyun geliştiricileri tasarımın püf noktalarını katılımcılarla paylaştı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Dijital Oyun Tasarımı Bölümü, Indie oyun geliştiricilerini bir araya getirdi. Türkiye oyun sektörünün küresel rekabet gücünün giderek arttığı dönemde, akademi ve oyun dünyasından birçok farklı katılımcı, sektördeki bağımsız geliştiricilerin bugününü ve yarınını tartıştı.

Santralistanbul Kampüsü’nde düzenlenen Indie Oyun Geliştiricileri Konferansı’nın moderatörlüğünü İstanbul Bilgi Üniversitesi Dijital Oyun Tasarımı Bölümü öğretim üyesi Ertuğrul Süngü yaparken; Abyss Gamework’ten Hüsamettin Yüzer ile Tolga Öztürk, ProjePark’tan Arda Yanık ile Semih Özge, Zoetrope Interactive’ten Onur Şamlı, WanderLust’tan Kemal Kaan Uysal ve Proud Dinosaurs ekibi konferansta konuşmacı olarak yer aldı.

“Oyununuzu Farklı Kişilere Test Ettirin”

Oyunseverler tarafından ilgiyle izlenen konferansta, Abyss Gameworks İş Geliştirme Müdürü Tolga Öztürk, 2017 Kasım’da satışa sunulan bağımsız oyunları Tartarus’un serüvenini anlattı. Oyunun hikayesini öğrencilere aktaran Tolga Öztürk, başarılarının yanı sıra bu süreçte yaptıkları önemli hataları da katılımcılarla paylaştı. Oyunları piyasaya sürmeden önce birçok farklı kitlenin test etmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, “Yapılan en büyük hatalardan biri oyun geliştiricilerin kendi tasarladıkları oyunları kusursuz olarak görmeleri. Bu noktada hatalar gözden kaçıyor. Bunu yapmamalısınız” dedi.

“Daha Niş Konulara Yönelmelisiniz”

Gamification konusuna değinen ProjePark’ın İş Geliştirme Müdürü Arda Yanık “Oyun tasarımına başlarken daha genel konularda değil de ‘niş’ alanlara yoğunlaşın. Tasarım dünyasında her konuda olduğu gibi şüphesiz ki daha niş konulara parmak basabilen ekipler başarıyor” dedi. 2002’de başladıkları yolculukta birçok kez kaybetmenin eşiğinden döndüklerini ancak dijital çağa ayak uydurduklarında ayakta kaldıklarını belirten Arda Yanık, şirketlerle anlaşma sürecinin işleyişi hakkında bilgi verdi ve yeni projeleri Hoverland’den bahsetti. Henüz proje aşamasındaki Hoverland’in MEB’in müfredatıyla paralel yürütüleceğini anlatan Yanık, 6-12 yaş aralığındaki derslere oyunlarla yapılacak katkının öğrencilere değer katabileceğini ifade etti. Yanık, “Teknolojiyle iç içe büyüyen çocukların derslerini oyun dünyası içinde öğrenebilmelerini sağlamak istiyoruz. Bunun değerli bir oluşum olacağını düşünüyoruz” açıklamasını yaptı. Henüz proje aşamasındaki Hoverland, müfredatta yer alan konuların oyun olarak oynanmasını sağlayan bir platform olarak dikkat çekiyor.

E-Spor’un “En Büyükleri” Seçildi!